insanlardan daha çirkin varlıklar görmedim.
bugün kendimi sorguladım, insanlıkla kıyasladım
pozantı cezaevi'nin yazıklar olası, yıkılası taşlarının eziyetlerini okudum tekrar tekrar
gözyaşlarımı boş yere değil, kanımdan olmayan kardeşlerime, suçlu olunsa dahi asla ve asla yapılmayacak işkenceleri maruz kalan insanlığa döktüm.
gözyaşlarım bitmedi, canım yandı ama yeni bi düzen getirmedi
çocuk bile demediğim bebek gördüğüm insan evlatlarının, kız kardeşlerimin taciz değil tecavüze uğramalarını, hatta işkence boyutunu aşacak şekilde davranılan türlü davranışlara maruz kalmalarını okudum
okuttum.
kendimle konuştum
inancımdan bahsettik bana, korkularımdan, yalanlarımdan, yakarışlarımdan
bir çatı altında onca kalabalığın bir tek olayla nasıl pusularına çekilebildiklerini gördüm
taraf tutmayı da bırakıp kendilerini kurtarmak için türlü bahanelere, yalanlara sarıldıklarını..
kendimi gördüm.
nasıl da aciz kaldığımı.
elimden geleni arkama koymazdım ama ellerim boştu, yalnızlığımı gördüm
pozantı'dan başka şeylere de kendimi döktüm
idamı kimseye yakıştırmadım
en gaddarına bile
acı çekmek zaten ölümden daha kötü hale getırebılıyor ınsanı.
anlatmak istediğim sadece bunlar da değildi.
baza başlığından bahsetmek isterdim, kafama en yakın olanın o olduğundan.
sesli veya sesszi ne düşünüyorsam hepinizden çok onun gördüğünden.
ama anlayamadığından.
ben ki momo'yum kendisini dinleyemeyen insan.
insanlığın, duyarlı tarafın cahil yanıyım ben
bazılarının iyi tarafı, kitlenin cahil..
zamanlar geçer dedikleri yarayım
saklanan, zamanı gelicek samanım
ölümü arpadan olan atım
yalnız değilim
kimseyle de değilim
sorunum yok
kafam rahat değil
yaram yok
her yanım kanıyor
diyorum ya;
hayat kolay, insan olmak zor